RUH EŞİ ZEUS’UN LANETİ

Herkese tekrardan Merhabalar ;
Bol bol sevgilerle öpüp kucaklıyorum sizi..

Bir önce ki yayınımız da biraz değişmekten bahsetmiştik.. Kendimizden, hatalarımızdan ve kendimizi nasıl sevebiliriz diye biraz değinip kendimizi sorguya çekmiştik.
Önemli olan da buydu kendimizle yüzleşmek.
Kendimizi tanımak..

Şimdi ki yayınımda elbette size , mistik taşlardan , hatta ve hatta o büyüleyici antik Yunan mitolojisini...
Mısırın efsanevi hikayelerini , anlatmak isterdim.
 Ama her şeyden önce , ilerlemiş olduğumuz yolda her şeyin başı , kendimizi tanıyıp kendimizi bilmekten geçtiği için , kademe kademe ilerlemek istedim.

Her şeyden önce her zaman söylediğim gibi bilirsiniz ki ; Bizi biz yapan şeyler duygularımızdır.
Ve duygularımız olmadan bizler birer hiçiz.
Yürümüş olduğumuz yolda ;  Kalbimiz kırılmış olabilir, yarım kalmış olabiliriz, bazen kimsesiz eşsiz
yurtsuz mesela annesiz babasız, kalmış olabiliriz.
Sırtımızdan yaralar almışızdır mesela, kalbimiz acıdan ve kederden artık tıkanmıştır kim bilir ?
Mesela kimseye ev olamamışızdır, kimsenin evi olamamışızdır, mesela kimse bizi kalplerine alıp sevmemişte olabilir.
Hayatımızda bir şeyler hep eksik olmuştur ya hani, isyan etmişizdir. Kimi zaman haklı olduğumuz zamanlarda boyun eğmişizdir mesela. Başkaları için yaşamışızdır belki de. Çevremizde ki insanları
Mutlu etmek için çabalarken kendimizi biz kendi hayatımıza yön vermeyi  unutmuşuzdur.
Kim bilebilir insanların sorunundan kendimizi unutacağımızı ?
Her şey den önce, hayatınızda ki en büyük değer verebileceğiniz ,sevebileceğimiz  gurur duyabileceğiniz en güzel şey ;
Kendiniz olsun kalbiniz olsun. Unutmamalısınız ki Sizden bir tane daha yok, sizin gibi düşünebilen sizin gibi davranan , sizin gibi hareket eden , siz teksiniz ve sizden sadece bir tane var.

BİR İNSANI İLK GÖRÜŞTE NASIL ETKİLERİM ?
RUH EŞİMİ NASIL BULURUM ?
KARŞIMDAKİ İNSANI NASIL KENDİME BAĞLARIM ?

Gibi gibi şeyler ve daha fazlası,
Buna örnek verirsek ; bir insanı mesela ilk görüşte etkilemek..
Karşınızda ki kişiye olmadığınız birisi gibi davranıp sevdiği şeyleri yapmaya çalışıp , etkileme çabasına girmenize hatta  sırf  karşımızda ki kişi etkilensin bizi beğensin diye ,
değiştirmiş olduğunuz o kendi benliğinizi unutmuş oluyoruz.
Neymiş kıvırcık saç seviyor hemen yapayım... Neymiş kırmızı tişört giyeyim.. severmiş dikkat çekmeliyim.. Elbette karşımızda ki kişi için bir şeyler yapabiliriz bu oldukça çok normal.. Ama benim bahsettiğim şey kendinizin değişmesi.. Kendi benliğinizden hiç bir şey kalmaması
Başka birisi olmanız, olmak zorunda kalmanız..
 İlerleyen zamanlar da göstermiş olduğunuz tavırlar ,  size ait olan ne varsa karşı tarafta bir gariplik ve istenilmeyen haraketler, düşünceler mimikler ve tavırlar olarak  ortaya çıkıyor. Buda ikili ilişkiler de soğumaya sıkılmaya ve kavgaya sebep açıyor ve maalesef ki  zamanla da ,   karşı tarafın sizden gitmesine neden oluyor mesela.. ve biz buna hep  olmadııı.. sevmiyordu zaten , biz anlaşamıyorduk  benim şansım yok.. Bahtım karaaaaaaaaa

 Ben yapamıyorum diye adlandırıyoruz .. aslında karşımızda ki kişiyi  kandırdığımızı en büyük şey ise , kendimiz de suç olduğunu kabul bile etmeden infaz ediyoruz..
Çünkü flört aşamasında kendimizi yanlış tanıtıp ani ilişkiye başlıyoruz, bu da bir haylice karşı tarafla olan iletişimimizi düşürüyor.
İletişim düştükçe anlaşmak zor oluyor. Elbette birisini tanıyıp anlam vermek çok zor, insan bazen kendisine bile anlam veremezken karşısındakine nasıl anlam verebilir ?

Aslında her şeyin püf noktası birbirimizi iyi tanımaktan geçiyor. Çözmekten ve karşılıklı iletişimden.

Milyonlarca kadın ;  Beyaz atlı prensini arıyor mesela hayatının aşkını ruh eşini arıyor..
Elbette herkesin fikirleri düşünceleri farklıdır  fakat gerçek şu ki ; Ruh eşi demek aslında sizin gibi düşünen , sizin dinlediğiniz şarkıları dinleyen , sizi herkesten daha iyi anlayabilen olarak  adlandırılsa günümüzde işin aslı;

Ruh eşi demek size gerçek sevgiyi sonsuzluğu , size en önemlisi..  Tutku’yu verip vaad edebilen insana bu isim ve ad verilir.
Çünkü ancak gerçek sevgi içinize işler ve ruhunuza dokunabilir. Ve bu bağ asla kopmaz.
Gün geçtikçe daha da çok kuvvetlenir güçlenir. Ten uyumunuz bile aynıdır çünkü ruhunuzun bir parçasıdır. Ve her nerde olursa olsun nerede yaşarsa yaşasın yanyana geldiğiniz de onu hissedersiniz
Tanımasanız bile içiniz de bir his vardır bitmek bilmeyen bir umut vardır mesela , durduk yere karnınızda bir heyecan hissedersiniz, yada içinize bir şeyler doğar er yada geç birbirinizi bulursunuz..

Bir rivayete göre eskiden sevgili Yunan Tanrı’sı olarak bilinen  Zeus’un yarattığı insanlar dört kollu dört bacaklı hatta iki kafa ve iki bacağa sahipmiş. Ve her insan çift şeklinde yaşarlarmış. Bir süre sonra mutlu ve huzurlu oldukları için Tanrı’ları Zeus’a şükretmeyi unuttukları için insan oğluna büyük bir gök gürüldemediyle yeri göğü şimşeklerle ayırmış .
Ve böylelikle bütün insanlar vücutlardan ayrılmış 4 bacaklı, kafalı ve kollu olan insanlar artık tek bedene bürünmüş kendi parçalarından ayrı düşmüşler sadece bedenleri değil , Zeus böylelikle ruhları da ayırmış.i Birbirinin eşi olmayan..  ama birbirinin eşi olan parçalar her tarafa dağılmış.
 Zeus insanları ve diğer parçalarından ayrı yaşamakla lanetlemiş ve böylelikle hayatları hatta  ömürleri boyunca ruh eşlerini aramaları için onları cezalandırmış. Ve bu lanet nesiller boyu hep sürmüş..

Anlatmak istediğim şu ki; birini bağlamak birini etkilemek yada evrene dilekte bulunmadan önce ana kaynağımız olan kendimize bir sorup düşünmemiz gerek. 
Şunu unutmayın şansız değilsiniz. Şansın ta kendisisiniz bu yolda bencillik etmemeli ve ne istediğinizi iyi bilip ona göre hareket etmelisiniz..

Birileri sizi siz olduğunuz için sevmeyecekse bence hiç sevmemeli,sizi sizden başka kimsenin değiştirmesine izin vermeyin. 
Çünkü siz kusurlarınızla hatalarınızla ve yaralarınızla her zaman en güzelisiniz.. 
bol bol sevgilerle.. 


Yorumlar

Unknown dedi ki…
😍😍😉

Popüler Yayınlar