YALNIZLIĞIN YAŞAM KLAVUZU YALNIZLIK ?
Herkese Merhabalar ,
İyi akşamlar hatta iyi geceler kimine ise günaydın , günün hangi zaman diliminden okuyorsanız ondan işte deyip geçiştiriyorum.
Tek başına uyumanın verdiği özgürlük , ve ne istediğiniz bilmeniz o kadar çok önemli ki ,
Diyelim ki sevgiliniz yok , belki evlenemediniz, yada ruh eşinizi bulamıyorsunuz ?
Bu sizin için ne kadar önemli ? Yada neden birilerine ihtiyaç duyuyorsunuz ?
Yanız kalmak neden sizi bu kadar korkutuyor ?
Bence siz yalnız kalmaktan korkmuyorsunuz , çünkü gerçekten yalnız kalsaydınız bu kadar çok korkmazdınız diyebilirim.
Elbette ki aşk harika ve büyüleyici bir duygu , fakat bunu aramak ve takıntı haline getirmektense kendiniz ile harika diyarlara çıkmanızı tavsiye ederim.
Yapabileceklerinizin sınırı kadar cesur , cesaretinizin götürdüğü yere kadar özgürsünüz.
Neden kendinizle tatile çıkmayı denemiyorsunuz ?
En son ne zaman çılgınlar gibi eğlendiniz ? Yada her hangi bir barda tek başınıza bir bira hüplettiniz ?
Hiç tek başınıza bir yerler de dans ettiniz mi ? Çılgınlar gibi ?
Sakin bir hayatın tekdüzeliği ve yalnızlığı , yaratıcı aklı harakete geçirir.
Ve yalnız olmak , zayıf olmak demek değildir, hak ettiğiniz kişiyi bekleyecek kadar güçlüsünüz demektir.
Çünkü , vücut bulmuş her ruh yalnızlığa mahkumdur.
Bizler her zaman farklı başlangıçlar yaparız , kimisi yanlış kimisi de doğru. Yaptığımız seçimler bizi her zaman hayal kırıklığına uğratır. Bizler savaş gemisinde yuvarlanan içi barut dolu fıçılar gibiyiz , kimimiz asker kimimiz deniz kıyısın da o her liman liman gezen kaptanını bekleyen hayalet kadınlar gibi, uğradığımız hayal kırıklarından , ders almalı ve savaşmayı da öğrenmek zorundayız. Herkes şu sıra gidecek gibi umudumuz olan , her şeyi yitirdiğimiz de oysa ki gitmek en iyisi değil mi ? Arkamızı döndüğümüz de hep birilerinin bizi beklemesini isteriz , bekleyen birisi olsun işte ,hayata değebilecek birisi, güvende hissettirebilecek birileri. Oysa ki kendimiz ile baş başayken de kendimizi güvende hissetmemiz o kadar çok önemli ki, Çünkü size en çok yararı da zararı da veren sadece kendinizsiniz. Yani sizsiniz. ''Çaresizlik '' nedir ? Gerçekten çok çaresiz kaldığınız zamanlardan mı geçtiniz ? çaresizim bile derken , aslında ÇARE SİZ çarenin siz olduğunu kendinizin olduğunun farkına varmalı ve uyanmanızı isterim.
Bugünler de bir yerler de , her şeyi arkasına dönüp , kendi yolculuğuna çıkan , tamamlamak isteyen insanlar görebilirsiniz.
onu durdurmak isteyenler olabilir, ama o , yine de kendi hikayesinin peşine düşebilir , gittiği her yerde , baktığı her şeyde sorularına cevap arayabilir.
Tam buldum derken , kaybedebilir... Hatta vaz geçebilir, bitti dediği anda her şey yeniden başlayabilir.
Ben başkaları için yaşamayı reddediyorum sen de reddet...
BAŞKALARI İÇİN YAŞAMAYI REDDET !!
İşte o zaman ancak kendini dinlediğin an aslın da gerçekten nefes aldığını hissedebildiğin ve
gerçekten yalnızlığın , seni korkutmadığını aksine , ruhuna iyi geldiğini gördüğün de , her şeyin bir gün son bulabileceğini ve en çok sana , senden başka bir başkasının , iyi gelemeyeceğini ama bununda seni üzmediğini görebilecek ve kendi hayatını , kendi hikayeni cesurca sen yöneteceksin.
Çünkü bilmelisin ki , işin içine kaybetme korkusu girince , her şey işte asıl o an alabora oluyor.
Birilerini kaybetmek , yada ancak yalnız kalma korkusu insana sürekli bocalamayı ve hata yapmayı öğretir.
Hata yapmasını da bil düşmesini de. Ama asla sen kendinden vaz geçme , ve kendini karanlık gecelerin acılarına rehin bırakma.
Her zaman öğren , öğret ve al ....
Kendini bulabileceğin bir hikayen olması dileğimle...
İyi akşamlar hatta iyi geceler kimine ise günaydın , günün hangi zaman diliminden okuyorsanız ondan işte deyip geçiştiriyorum.
Daha önce ki yazılarımda yassın 5 aşaması vardır demiştim.
Şimdi ise bekarlığın meyveleri ve klavuzundan bahsetmek istiyorum .
Yalnız ve bekar olmanın en güzel kısımlarından bir tanesi de aslında kendinizle oldukça fazlasıyla vakit geçirebilmeniz.
Tek başına yürüyüş yapmanın heyecanı , bolca partiler , günlük ilişkiler.
Bolca yeni insan tanıyıp kendine tecrübe katmanın harika yollarından bir tanesi.
Özgür olmanız, kimseye hesap verme lüksünüzün olmaması. Ve kendinizi keşfetmek için harika bir deneyim de diyebilirim.
Kendiniz için , başaramadığınız her ne var ise başardığınızda ki o başardım hissiyatı.
Ve bu bir basit yemek bile olabilir..
Dakikalarınızı değerlendirin ve şunu bile unutmayın ki , yalnız kalabilmek bile bir lüksdür.
Aslına bakarsanız , usulca cam kenarında sessiz bir şekilde kitap okuyabilmek bile size ait olan bir lükslüğünüz.
Tek başına uyumanın verdiği özgürlük , ve ne istediğiniz bilmeniz o kadar çok önemli ki ,
Diyelim ki sevgiliniz yok , belki evlenemediniz, yada ruh eşinizi bulamıyorsunuz ?
Bu sizin için ne kadar önemli ? Yada neden birilerine ihtiyaç duyuyorsunuz ?
Yanız kalmak neden sizi bu kadar korkutuyor ?
Bence siz yalnız kalmaktan korkmuyorsunuz , çünkü gerçekten yalnız kalsaydınız bu kadar çok korkmazdınız diyebilirim.
Elbette ki aşk harika ve büyüleyici bir duygu , fakat bunu aramak ve takıntı haline getirmektense kendiniz ile harika diyarlara çıkmanızı tavsiye ederim.
Yapabileceklerinizin sınırı kadar cesur , cesaretinizin götürdüğü yere kadar özgürsünüz.
Size özel olan yalnız olduğunuz bir anınız olsun.
Yalnız olmakla ilgili şunu söyleyebilirim ki , kıymetini bilinmesi gereken birşey..
Çünkü kendi başına kaldığın 1 hafta 1 ay 1 gün için de veya belki ömür boyu eline sadece bir an geçebilir.
Herhangi biriyle bir ilişkin olduğu için elinin kolunun bağlı olmadığı , sadece bir an.
Bir ebeveyne , bir kardeşe , bir evcil hayvana , bir arkadaş olmadan , tek başına ayakta durabildiğin bir an.
Gerçekten tam anlamıyla yalnız. Ve sonra hepsinin hayatta ki bir çok bütün korkularımın yada korkularınızın gideceğini söyleyebilirim..
Nasıl bir his diye soracak olursak gerçekten şu dünya da bir kereliğine bile olsun her insanın bir günlüğüne kendisi ile kalmasını ve o anı değerlendirmesini tavsiye ederim.
Neden kendinizle tatile çıkmayı denemiyorsunuz ?
En son ne zaman çılgınlar gibi eğlendiniz ? Yada her hangi bir barda tek başınıza bir bira hüplettiniz ?
Hiç tek başınıza bir yerler de dans ettiniz mi ? Çılgınlar gibi ?
Sakin bir hayatın tekdüzeliği ve yalnızlığı , yaratıcı aklı harakete geçirir.
Ve yalnız olmak , zayıf olmak demek değildir, hak ettiğiniz kişiyi bekleyecek kadar güçlüsünüz demektir.
Çünkü , vücut bulmuş her ruh yalnızlığa mahkumdur.
Bizler her zaman farklı başlangıçlar yaparız , kimisi yanlış kimisi de doğru. Yaptığımız seçimler bizi her zaman hayal kırıklığına uğratır. Bizler savaş gemisinde yuvarlanan içi barut dolu fıçılar gibiyiz , kimimiz asker kimimiz deniz kıyısın da o her liman liman gezen kaptanını bekleyen hayalet kadınlar gibi, uğradığımız hayal kırıklarından , ders almalı ve savaşmayı da öğrenmek zorundayız. Herkes şu sıra gidecek gibi umudumuz olan , her şeyi yitirdiğimiz de oysa ki gitmek en iyisi değil mi ? Arkamızı döndüğümüz de hep birilerinin bizi beklemesini isteriz , bekleyen birisi olsun işte ,hayata değebilecek birisi, güvende hissettirebilecek birileri. Oysa ki kendimiz ile baş başayken de kendimizi güvende hissetmemiz o kadar çok önemli ki, Çünkü size en çok yararı da zararı da veren sadece kendinizsiniz. Yani sizsiniz. ''Çaresizlik '' nedir ? Gerçekten çok çaresiz kaldığınız zamanlardan mı geçtiniz ? çaresizim bile derken , aslında ÇARE SİZ çarenin siz olduğunu kendinizin olduğunun farkına varmalı ve uyanmanızı isterim.
''Eğer bir kişi yalnız olmayı beceremiyorsa, başkalarıyla bir arada olmayı da becermez."
onu durdurmak isteyenler olabilir, ama o , yine de kendi hikayesinin peşine düşebilir , gittiği her yerde , baktığı her şeyde sorularına cevap arayabilir.
Tam buldum derken , kaybedebilir... Hatta vaz geçebilir, bitti dediği anda her şey yeniden başlayabilir.
Ben başkaları için yaşamayı reddediyorum sen de reddet...
BAŞKALARI İÇİN YAŞAMAYI REDDET !!
İşte o zaman ancak kendini dinlediğin an aslın da gerçekten nefes aldığını hissedebildiğin ve
gerçekten yalnızlığın , seni korkutmadığını aksine , ruhuna iyi geldiğini gördüğün de , her şeyin bir gün son bulabileceğini ve en çok sana , senden başka bir başkasının , iyi gelemeyeceğini ama bununda seni üzmediğini görebilecek ve kendi hayatını , kendi hikayeni cesurca sen yöneteceksin.
Çünkü bilmelisin ki , işin içine kaybetme korkusu girince , her şey işte asıl o an alabora oluyor.
Birilerini kaybetmek , yada ancak yalnız kalma korkusu insana sürekli bocalamayı ve hata yapmayı öğretir.
Hata yapmasını da bil düşmesini de. Ama asla sen kendinden vaz geçme , ve kendini karanlık gecelerin acılarına rehin bırakma.
Her zaman öğren , öğret ve al ....
Kendini bulabileceğin bir hikayen olması dileğimle...
Yorumlar
Yorum Gönder