ZÜMRÜDÜANKA


Selam aşna ve vişnelerim;

    Bol öpücüklerle karşılıyorum sizleri sevgiyle , beni derinden etkileyen harika bir efsane ile geldim ben yazarken çok duygulandım, umarım sizde okurken benimle aynı duyguları paylaşırsınız. 

İnsanoğlunun bizim türümüz ile bağdaştırılan milyonlarca hikayeler efsaneler var, ama bu bambaşka boyutta farklı duyguları uyandıran hikayemiz ise Zümrüdüanka...

7 vadiyi aşması gereken binlerce kuş.. 

Cehalet desek , kıskançlık vadisi..

Aşk vadisi , unutma ve yüzleşme vadisi birden fazla zorluklarla dolu yolculuklu bir soluksuz vadi.. 

 Kaft Dağında yaşayan Zümrüdüanka 'dan  yıllar boyu kimse ondan haber alamayınca , kimi efsane olduğunu düşünmüş, kimisi ise bir masal olduğunu düşünürken, bazı kuşlar da kendisini Kaft Dağına kapattığını artık yaşlandığını gücünün olmadığını düşünürmüş. 

Zümrüdüanka Kaft Dağında yaşayan tüm kuşların hükümdarıymış  en bilgeleriymiş.

Oldukça bilgeli , cesur neredeyse bütün çağlara şahit olduğu söylenirmiş derken işte o günün birinde o    Kaft Dağının orda tüğlerinden birisi bulunmuş. 

Öyle güzel bir tüğü varmış ki  tüm kuşların rengini barındırırmış.

Zümrüdüanka'nın tüğü bulunca bu cesur kuşlar onu Kaft Dağına  aramaya bulmaya  karar vermiş. 

Bu yolculuklar da zorlu testler  ve vadiler varmış.

Kuşlar yola ilk çıktıklarında , yola ilk pes eden bülbül olmuş , güle olan ilgisi ve hasreti olan bülbül yolu yarıda bırakmış. 

Kartal ise göklerde kendi krallığını düşünmüş.

Serçe daha fazla kalabalıkta ezilmekten korktuğu için geri dönmüş.. 

Kuşlar yavaş , yavaş vadileri geçmeye başlamışlar ama vadileri geçerken giderek sayıları da azalmaya başlamış , kimi kuş dedikodu vadisinde yenik düşmüş , kimisi inanç vadisinde yolunu  umutlarını kaybedip geri dönmüş. 

Kimi kuş Aşk vadisinde kalakalmış gözleri adeta kör olmuş , kimisi ise Nefis vadisinde kalakalmış  yedi diyarın güzelliğini gören çoğu kuş burada rahatça yaşayabileceklerini düşünmüş , yola devam etmek istememiş  amaçlarını unutmuş öylece  , savrulmuş bazılarıysa gökten öylece düşüvermiş.  

İnanma vadisinden sonra yüzleşme vadisine geçti kuşlar en derin sorunlarıyla yüzleşeceklerdi burada , Bütün fiziksel acılardan daha büyük bir acıdır yürek acısı. Yüreğinin derinliğine inemeyen kalacaktı, yada yok olup gidecekti bu vadide.

Kimi yalnızlığına gömüldü kalbinin derinliklerinde kimi yaptığı haksızlıkları , vadiyi geçebilen kuşlar çok acı çekti ama her şeye değerdi. 

Kendini bulamayanlar dökülüverdi gökyüzünden , kendini bulamayan kendi yüreğinin içine derinine inemeyen ve inmeyen kendi yoluna devam edemezdi. 

En önemli vadiydi bu vadi. 

Öylece süzüldüler .. 

Güven vadisine geçtiklerinde kuşlar , birbirlerine inanmayan hatta şüphe duygusu ile kavrulanlar dağların arasında kalakaldılar , kimi aşk da , güven vadisinde tutkularını değil anlamlarını kaybetti. 

Geriye sadece 30 kuş kaldı öylece. 

7. vadiye geldiklerinde benlik vadisi olduğunu anlamışlar, ve o an anlamışlar ki Zümrüdüanka ta kendileri. 

Bilgili ve korkusuz , inançlı , dürüst hatta korkusuz olduklarını keşfetmişler. 

Yaptıkları yolculuk kendi gerçeklerine yapmış oldukları bir yolculukmuş. 


Zümrüdüanka kuşu öleceğini hissettiği zaman kendisine ağacın kuru yapraklarından bir yuva yapar ve kendi sıvısıyla bu yuvayı sıvar yuvanın içinde ölümü bekler.

Ta ki Güneş bütün görkemiyle ortaya çıkıp , kuru dalları birer birer yakana kadar..

Oluşturduğu yuvada yanarak ölür ve küllerinden yeniden doğar. 

Anka gücü  saf olmayı kendini yaşarken yaratmayı sevmeyi erdemliği sadakati ve hakkaniyeti temsil eder. 

Bazı ölümler fiziksel olarak gerçekleşmese de  bedeninizde , bazı duygular öldürücü fırtınalara ve  şok etkisi yaratan yaralara dönüşebilir , ruhunuzda işte o an kendinizde o Anka gücünü bulup yeniden doğmanız ve erdemliğe bilgeliğe ulaşmanız dileğimle 

xoxox sevgiler G. 





Yorumlar

Popüler Yayınlar